AYHAN TÜRKER (1938-DİYARBAKIR)
12 Ekim – 5 Kasım
1938 yılında Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde dünyaya geldi. İlkokul yıllarında başlayan ve lise yıllarında resim öğretmeni olan Turan Erol’un yakın ilgi ve teşviki ile iyice belirlenen resim sevgisi ile Güzel Sanatlar Akademisi’nde resim öğrenimi yapmak arzusu ile İstanbul’a geldi. Resim bölümü giriş sınavını, akademi öğretim üyelerinin büyük takdirleri ile kazanarak akademiye girdi.
Bu yıllarda Sabri Berkel ve Edip Hakkı Köseoğlu’nun yanında suluboya ve yağlıboya resim çalıştı. Ancak, bulunduğu çevrelerde aydın sayılabilecek bir başöğretmen olan babasının istekleri doğrultusunda kısa bir süre sonra akademiyi terk etti ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine kaydını yaptırdı. Bir yıl hiç hoşlanmadığı bu fakültede, günlerini resim yaparak geçirdi, yıl sonunda babasını da razı ederek ikinci kez akademi giriş sınavlarına katıldı ve bu sefer iç mimarlık bölümünü kazanarak akademik öğrenimini bu bölümde yaptı. Ancak resimle ilgili çalışmalarını hiç aksatmadı. Hatta öğrencilik yıllarında, yaptığı illüstrasyonlarla, film ve başka tür afişlerle bir öğrenci için çok rahat bir hayat sağlayacak maddi imkanlara kavuştu. 1960 yılında ‘’Yüksek İç Mimar’’ olarak mezun oldu.
Ayhan Türker moda akımlara güncel gelgit heyecanlara kapılmadan çalışmalarını, Cezanne’nin deyimi ile “tabiata paralel” olarak ve her türlü malzemeyi kullanarak empresyonist (izlenimci) denilebilecek çizgide sürdürdü. Günümüz empresyonist tarzının en saygı duyulan sanatçılarından olan Türker; İstanbul’u konu alan natürmort ve peyzaj resimleriyle, İstanbul’u masalsı bir üslup ile tuvale aktarmış, bu tarza farklı bir boyut kazandırmıştır.
Sanat anlayışı, hayata bakış açısı ve yarım asırı geçen bir süreçte hep üreten, baktığı noktada her farklılığı gören, bunu üstün bir yetenekle tuvaline aktarabilen Ayhan Türker; büyük sanat eleştirmenlerince Çallı Kuşağı’nın günümüzdeki en önemli temsilcisidir. İstanbul peyzajını turistik ve hikayeci anlayış yozluğuna düşmeden gerçek resim soyluluğu ile yorumlayışı, bu alanda benzer oldukları sanılanlardan farklıdır.
20 ve 21. yüzyılın en önemli ressamlarından biri olan Ayhan Türker, İstanbul pitoreskini tuvaline aktarırken bir taraftan belgesel niteliğinde kalıcı eserler üretmeye devam etmiştir. Özellikle yaşadığı çevre olan Emirgan Çınaraltı, Kandilli, Kanlıca, Göksu, Bebek Koyu, İstinye Koyu, Yeniköy, Boğaz konulu peyzajları ve özellikle Manolya konulu natürmortları yurt içi ve yurt dışında çok değerli seçme koleksiyonlarda, Cumhurbaşkanlığı Köşkünde, Dışişleri Bakanlığında, özel şahıs, kurum, bakanlık, banka ve müzelerde yer almaktadır.
Sanatçı yalnız peyzaj çalışmalarında değil, aynı zamanda portre çalışmalarında da özellikle Atatürk portrelerinde suluboya, yağlıboya ve pastel malzemelerle çok dikkat çeken eserler üretmiştir. 2000 yılında metnini Prof. Kaya Özsezgin’in yazdığı “Bir İstanbul İzlenimcisi, Ayhan Türker’’ adında bir kitabı yayınlanmıştır. Ayhan Türker 21 Ocak 2022’de İstanbul’da hayata veda etmiştir.
